Mimari olarak, Lüleburgaz’in konumundan ve çevresel özelliklerinden etkilenmiş, binanın etrafının yeşil tarım alanları ile çevrili olduğu dikkate alınmıştır. Bu etki çatılarda ve ahşap malzeme seçiminde önemli rol oynamıştır. Kadın Akademisi tasarımında amaçlanan, bu yerleşkenin kendi hayatını oluşturmasını sağlamaktır. Bu nedenle binalar konumlandırılırken imar kurallarının izin verdiği ölçüde kenarlara yaslanmış ve böylece Kadın Akademisi ve Çocuk Yuvası arasında bir sokak oluşturulmuştur. İstasyon Caddesi’ni dik kesen bu sokaktan dolmuş, otobüs veya araba geçmemesi sayesinde, bu sokağa girdiğinizde çocuğunuzun elini rahatlıkla bırakabilirsiniz. Sokak ile amaçlanan diğer bir özellik insanları merak ettirmektir.
Bunlara ek olarak sokak ile elde edilen derinliğin mimari anlamda bir kazanç olduğu düşünülmüştür. Bu sokağı takip ettiğinizde karşınıza teraslı yapısı ile dikkat çeken Kadın Konuk Evi gelir. Bu yapı size hemen önündeki meydana yöneltir. Bu meydanın, dar bir sokaktan gelen ziyaretçilerde, olumlu bir şaşkınlık yaratması amaçlanmıştır. Dünyanın birçok yerinde dar sokaklardan ulaşılan büyük‐küçük meydanlar insanların bulunmaktan zevk aldığı mekanlar olmuştur. Bu meydanın da kullanıcılarına aynı zevki sağlaması amaçlanmıştır. Ve dünyadaki tüm meydanlarda olan kahve‐yeme‐içme yeri burada da düşünülmüştür. Ancak bu meydanın, diğer meydanlardan farklı olarak, onunun yeşil bir parka bakmasıdır. Kahve Yeri aynı zamanda Spor Alanları ve çocuk Oyun Alanı ile de yakın ilişki içindedir. Kahve bittikten sonra geri dönüş için park alanında bulunan yürüyüş parkuru kullanılabilir. Bu parkur aynı zamanda çocuk yuvası bahçesinin sınırlandırılması için de kullanılmıştır. Bu sınırlandırmada bitki örtüsü de kullanılmıştır. Spor Alanları İstasyon Caddesinden uzak bir yerde, parselin Güney Batı köşesinde konumlandırılmıştır. Önlerinde bulunan sert zemin saha için sıra bekleyenlerin ya da spor yapanları izlemek için gelenlerin oturması, zaman geçirmesi için planlanmıştır.